İsim sponsorluğunun kulüplere getirdiği kazancı bilmiyorum, ancak özellikle son ihale ile Digiturk'un ihale bedeliyle Spor Toto Süper Lig'in marka değerinin epey artacağını düşünmüştüm.
2010/2011 sezonunun ilk haftalarında ise, benim için tam bir hayal kırıklığı söz konusu idi. Zira maçlar keyif vermiyor, futbolcular özel yetenekleri ile ön plana çıkamıyor, daha çok defans ağırlıklı Yunanistan'ın 2004 Avrupa Şampiyonası'nda kupayı kaldırdığı taktik adeta tüm ligi sarıyordu.
Bu ölü toprağını atmaları ise pek süre almadı. Maçlar keyif vermeye başladı. Ligimize daha kaliteli futbolcular gelmeye başladı. Digiturk kesenin ağzını açınca kulüpler, kulüpler kesenin ağzını açınca futbolcular değişiyor. Bugün küme düşme hattında bulunan Bucaspor'un kadrosuna bi' bakalım. Euro 2008'de Hırvatistan Milli Takımı ile oynayan Jerko Leko var. Birkaç yıl önce, ancak 4 büyüklere gelirdi. Şimdi ise, küme düşmemeye oynayan takımlarımız dahi böyle kalburüstü futbolcular alabiliyor.
Örnekler çoğaltılabilir; ancak bu marka değeri olayının gerçekliği gün geçtikçe gün yüzüne çıkıyor. Yine yukarıda anlattığım gibi, adı duyulmuş oyuncuları da ancak 33-34 yaşlarında alabilirdi 3 büyük takım. Peki bu sezon durum nasıl? Hepiniz görüyorsunuz öyle değil mi? Tek tek örnek vermeye kalksam, onlarca futbolcu yazmak zorunda kalırım.
Kısaca yabancı futbolcular hakkında söylemek istediğim, ligimizde artık 20-25 yaş arasında yabancı futbolcular görüyoruz. Geleceğe yatırım yapmanın önemini anladı kulüplerimiz. Belki de daha önceden de bilenler vardı, ancak maliyeti düşük olanları getiremiyorlardı. Şimdi futbolcuların gözünde Spor Toto Süper Lig'in değişmiş olmasıyla birlikte ligimizde geleceğin yıldızlarını izleyebileceğiz. Belki de izliyoruz. Yine Bucaspor'dan örnek veriyorum, Jebrin'i izleyin mesela. 1991 doğumlu. Sadece 3 lig maçında oynadı, 2 gol attı. İşi sadece gol atmak da değil ayrıca. Bugün Ankaragücü maçında çizgiden çıkardığı top ile takımının defansına da ne denli yardım ettiğini gördük. Genç futbolcuların bir artısı da budur. Sen, 35 yaşındaki kanıtlayacağı bi' şey kalmamış ve futbolu bırakmak için gün sayan bi' oyuncuna bunu yaptırabilir misin? Defansa gelecek de, topu çizgiden çıkaracak. Biraz zor.
Fenerbahçe'nin Dia, Stoch gibi genç oyuncuları almış olması da benzer şekilde. Galatasaray'da Stancu ve Pino da genç isimler; fakat Galatasaray'ın mevcut haliyle kulüpteki gelecekleri tehlikede.
Neyse, yabancı futbolcu konusunu fazla uzattım galiba. Asıl demek istediğim, önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde ligimizin marka değeri en az 2 kat artacak. Avrupa'da en çok izlenen ligler sıralamasında en az 3-4 basamak yukarıya çıkarız. Rakiplerimiz Almanya ve Fransa ligi olur. Tabi kulüplerimizin daha bilinçli kişilerce yönetilmesi ve taraftarların da kısa sürede büyük başarı bekleme gibi saçma beklentilerinden kurtularak "bilinçli taraftar, bilinçli seyirci" haline gelmesi lazım. İşte o zaman avrupa kupalarında başarı da gelecektir. Sonra ne portekiz ligi kalır, ne de Hollanda Ligi. Avrupa'nın "gerçek anlamda" en iyi 5 liginden biri oluruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder