Bundan 2-3 yıl öncesine bakıyorum da, o gün de her şey pahalıydı; ama bugünki kadar değil! Hele ki yarın bu işin daha da abartılacağı belli. Otomobil dünyasında da durum paralel şekilde ilerliyor. 2007-2008 yıllarında 35.000 TL civarına tam donanımlı (full+full dedikleri şey) C segmenti bi' araç alınabiliyordu.
Şimdi bi' bakıyorum da, B segmenti bi' otomobil 35.000 TL'den başlar oldu. C segmenti yeterli donanıma sahip bi' otomobil almak isterseniz, 40.000 TL'den başlıyor.
Yahu, otomobil gerçekten bizim için lüks olmaya başladı. Herkesin bütçesine göre otomobil aldığını düşünün. Gerçi, öyle olsa Türkiye'de hiç otomobil olmaz; ancak düşünün işte. O zaman ortalık B segmenti ufak otomobillerden geçilmez. Performans fakiri küçük hacimli motorlar kol gezer -ki geziyor da, bu da vergilendirme sisteminin getirdiği bi' olumsuzluk.
Otomobil bizim için lüks. Performans ise hayal bile edilemeyecek uzaklıkta. Amerikalılar, avrupalılar 4000-5000 litre hacimli motorlara sıradan gözüyle bakarken, biz 2000 cc'lik otomobillere "ooo çok iyi" diyoruz. Bize bunu dedirtenler utansın.
Ayrıca geçmiş bi' yazımda da belirttim, Hyundai Accent Blue'nun benzinli baz versiyonu 35.000 T.L. Düşünün Hyundai böyleyse, diğerleri ne halde. Doğuş Otomotiv zaten abarttı. Jetta ve Golf'ün yeterli donanımlı dizel motorlu otomobilleri 50.000 TL civarında.
Özet olarak yineliyorum; otomobil Türk halkı için lüks. Bu koşullarda otomobil heveslisi halkımız ancak bankaları zengin eder, aldığı kredilerle. Avukatları, dolaylı yoldan icra memurlarını zengin eder, krediyi ödeyemeyip takibe düştükleriyle...